Nefes koçu denilince, ilk akla gelen neden nefes koçu olunur, biz zaten nefes almıyor muyuz, neden böyle bir şeye ihtiyaç duyalım, zaten otomatik yaptığımız bir şey hakkında ne öğrenebiliriz gibi sorular gelmektedir. O nedenle bu konuya değinmek istedim.
Bizler doğduğumuz zaman diyafram nefesi alıyoruz ve bunu iki yaşına kadar sorunsuz bir şekilde yapıyoruz. Kusursuz bir şekilde doğuyor, iki yaşından sonra dualiteyle tanışıyoruz. 0-6 yaş arası aileden gelen kısıtlamalar, cezalar, aile içi yaşanan kavga, tartışmalar, korku kültürüyle büyütülmek, örf ve adetler, kardeşin olması, kuzenler, akrabalar etkili oluyor. Sonra okul döneminde sosyalleşmeyle birlikte rekabet, hırs, başarma duygusu, kaygı, endişeyle birlikte ergenlik dönemine geldiğimizde tamamen diyafram nefesini bırakmış oluyoruz. Sadece üst solunum yapmaya başlıyoruz. Bunun farkında bile olmuyoruz. Diyafram nefesini bıraktığımızda sadece üst solunum yaptığımız için sürekli endişeli kaygılı, sinirli, yaşam enerjisi düşük biri oluyor ve sorumluluk almaktan kaçıyoruz. Özellikle ergenlik dönemiyle birleşince bu durum hayatımızda çok fazla problemler oluşmaya başlıyor. Bağışıklık sistemimiz zayıflıyor, çok çabuk hastalanıyoruz, en ufak olumsuzlukta depresif oluyor, yaşamımızı zorlaştırıyor içimize kapanıyor, okul başarımız düşüyor, beyne giden oksijenin az sebebiyle, negatif düşünce artışı, bunalımlı ruh halimiz hatta görme ve işitme bozuklukları bile yaşıyoruz. Biz durumu fark edip düzeltemezsek ileriki yaşlarda, uzun süre hücrelere yeterli derecede oksijen gitmediği için çeşitli hastalıklar ortaya çıkmaya başlıyor, hayatımız bir türlü istediğimiz gibi olamıyor. İşte tamda bu duruma gelmemek için tekrar diyafram nefesimizi kazanmak gerekiyor. Bunun için nefes koçları özel eğitim almışlardır ve sizlerin nefesleriniz yeni doğduğumuzda nasıl doğru nefes alıyorsak, tekrar o şekle getirmek için özel seanslarla sizlere doğru nefes almayı ve yaşam kalitenizi arttırmayı, beden, zihin ve kalp dengesini oluşturmanız için çalışmalar yapmaktadırlar.
Melek ÖZEN